Marka Fikri, bir markanın özünü ifade eden basit fakat anlamlı bir kelime grubudur. Markayı ve hareketlerini tanımlar ve marka mimarisinin oluşturulduğu merkezi sürüş kavramından türetilmiştir. Bu şekilde anlatıldığında pek açıklayıcı gelmemiş olabilir, çünkü reklamcılar muhtemelen aynı şeyi farklı kelime ve terminoloji ile açıklıyor.
Markalaşmanın ve uygulamasının ajanslar tarafından yapılabileceğini öğrendim. Bu, kendilerini birbirlerinden ayırt etmelerine yardımcı oluyor, ancak aynı zamanda terimlerin nasıl kullanıldığı konusunda yanlış anlaşılmalara yol açabilecek nüanslara da neden olabiliyor.
Çalışmadığım markaların marka fikirleri hakkında fazla bilgim yok ve çalışmakta olduğum markalar hakkında paylaşma özgürlüğüm yok.
Yine de emin olduğum bir şey var ki. Tüketiciler araştırma yaparken bir marka fikrini çalabiliyor olsa da markalar marka fikirleri etrafında kampanyalar yapmak zorunda değiller.
Bu terim genellikle yaratıcı süreci yönlendirmek için ve dahili kullanım için kavramsal olarak oluşturulmuştur.
Bu, Müjde değil, muhtemelen bazı istisnalar var. Ayrıca, marka fikrini kampanya olarak kullanmakla ilgili yanlış bir şey görmüyorum, ancak fikrin gerçekten iyi konumlandırılmış bir dizi çalışmayı kapsayacak kadar detay içermediği riskini göze almak gerekiyor.
Şahsen, gerçekten ilham verici ve yaratıcı bir marka fikri, tek bir yaratıcı kampanyada basitçe anlatılabilecek kadar büyük olmalıdır diye düşünüyorum.
“Kellogg on Branding” i marka pazarlamacılar veya markayla ilgilenen herkes için bir kaynak olarak öneriyorum.
Bunun yardımcı olmasını umuyoruz, ancak bir daha öğrenci markası oluşturma (modern Marka Yönetimi olarak bildiklerimiz) 75 yaşın altında – yani 50’lerde P & G’den gelen Marka Yönetimi’ni referans alarak hatırlıyor musunuz? İnsanlara klasik olarak eğitimli olma veya klasik bir marka pazarlama organizasyonunun parçası olma konusunda genellikle konuştıklarını duyarsınız, ancak bir marka markete her yaklaşıma uymaya dikkat ediyorum … hepimizi sürekli öğrenmeye yönlendirmeliyiz.